“Fren balataları, tüm kullanıcıların güvenliği için önemlidir ve 2030 ve 2040 yıllarında da araç sürücüleri için bir faktör olmaya devam edecektir.”

Clément de Valon, EVP Independent Aftermarket

Bir friksiyon uzmanıyla röportaj:

Clément de Valon

Bağımsız Aftermarket Genel Müdür Yardımcısı, TMD Friction

Otomotiv endüstrisi şu anda aşırı zorluk yaşarken, aynı zamanda yarının sürekli artan taleplerine de hazırlanıyor. TMD Friction’dan Bağımsız Aftermarket Genel Müdür Yardımcısı Clement de Valon ile yapılan bir röportajda, Avrupa’da ve dünya çapında araç sayısının elektrifikasyonunu ve TMD Friction’ın gelecekte aftermarket zinciri boyunca davranış değişikliklerine yol açacak olan bu önemli trendi ele almak için kendisini nasıl konumlandırdığını görüşüyoruz.

Kısa özgeçmiş

Clement de Valon, sektörde 27 yıldan fazla çalışmış, bağımsız aftermarket’te (IAM) oldukça deneyimli bir üst düzey yöneticidir. Bu süre zarfında sektörde satış ve pazarlama konusunda geniş çapta bir uzmanlık geliştirdi. Daha yakın zamanda, Valeo ve Garrett gibi tanınmış otomotiv tedarikçileri için çeşitli yönetim pozisyonlarında çalıştı. Clement, Valeo’da çalıştığı 17 yıl boyunca, IAM silecek lastikleri için önde gelen küresel faaliyetler de dahil olmak üzere uluslararası aftermarket’e odaklandı. Bunu takiben, IAM turbo şarj iş biriminden sorumlu olduğu Garrett’e geçiş yaptı. Clement, 2019’da küresel aftermarket işine liderlik etmek için TMD Friction’a katıldı.

Önceki görevleri, Clement’in 100’den fazla ülkede küresel aftermarket müşterileriyle doğrudan iletişim kurmasının yanı sıra dünya çapındaki satış ve pazarlama ekiplerinin çalışmalarını etkin bir şekilde yönetmesini ve koordine etmesini sağladı. Bu deneyim ona satış, pazarlama ve kültürler arası işbirliği konularında derin bir anlayış kazandırdı.

Sizin görüşünüze göre pazarın temel itici güçleri hangi trendlerdir? 

“Sektörümüz şu anda son on yılda deneyimlediğimiz en büyük zorluklardan ve değişikliklerden bazılarıyla karşı karşıya. Devam eden pandemi, Ukrayna’daki savaş, enerji krizi, iklim değişikliği tedarik zinciri sorunları, vasıflı işçi eksikliği ve artan maliyetler gibi mevcut zorluklar şimdiden ciddi değişiklikleri tetikledi.

Ayrıca orta ve uzun vadede rekabeti daha da artıran yeni pazar katılımcıları, dijital hizmetler ve e-ticaret var. Ayrıca pazardaki katılımcılar, özellikle e-mobilite olmak üzere çok daha hızlı gelişen teknolojik değişimlere ayak uydurmak zorunda. Araç sayısının artan elektrifikasyonu, elbette pazardaki tüm değer zincirini değiştirecek. Bölgeye bağlı olarak, 2035 yılına kadar yeni araç alımlarının yaklaşık yüzde 45’i elektrikli araçlar olabilir. Ancak henüz 2022’de olduğumuz için şu anda güvenilir bir tahmin yapmak zor ve yeni çözümlerin bu tahmini önemli ölçüde değiştireceği düşünülebilir.

Amaç net: emisyonsuz mobilite. Bu vizyonu desteklemek bizim için çok önemli. Bu nedenle, çevre ve toplum üzerinde olumlu etkisi olan sürdürülebilir bir endüstriyi şekillendirmek için dünya çapında sorumlu bir şekilde hareket etmeli ve bu yaklaşımı TMD Friction’ın kurumsal stratejisine sağlam bir şekilde tutturmalıyız. Örneğin 2022’de TMD Friction friksiyon malzemesinin mekanik olarak işlenmesiyle oluşturulan 4000 tondan fazla aşındırıcı malzemeyi geri dönüştürdü ve üretim sürecindeki atıkları yüzde 50 azalttı. Yaptığımız her şeyde, özellikle üretim ve tedarik zinciri alanlarında, CO2 emisyonlarımızı azalttığımızdan emin olmalıyız. Küresel bir üretici olarak, bir ürünün workshop’a gelmeden önce dünyayı iki kez dolaşmaması bizim sorumluluğumuzdur.”

TMD Friction, araç filosunun elektrifikasyonu konusunda müşterilerine nasıl bir destek sağlıyor? 

“Elektrikli mobilite, şüphesiz maliyetleri, talebi ve bakım onarımlara dahil olan işi değiştireceği için parça endüstrisinin üstesinden gelmesi gereken yeni bir dizi zorluk yaratıyor. Kesin olarak emin olduğumuz şey şu ki, gelecekte bağımsız workshop’lar için önemli bir iş alanı olmaya devam edecek olan araçların güvenli ve etkili fren sistemlerine sahip olmaları gerektiğidir – elektrikli motorların önem teşkil eden kendi kendini frenleme etkisi, küçük yavaşlamalar için ayağınızı gaz pedalından çekmenin yeterli olduğu anlamına gelse bile. 

Friksiyon uzmanlığımızdan yararlanarak, elektrikle çalışan araçlar da dahil olmak üzere aftermarket’in rekabetçi kalmasını sağlamak için önemli bir katkı sağlıyoruz. Pazar liderleri olarak, sürekli yeni teknolojinin öncüsü olmaya çalışıyoruz. Aslında, ayrıcalıklı markamız Textar, aftermarket programıyla Avrupa elektrikli araç ve hibrit filosunun %99’unu kapsıyor.”

Malzemelerin ince ayarı için OE bilgi birikimi nasıl bir rol oynar?

“Hem aftermarket hem de orijinal ekipman imalatindaki müşteriler bizimle çalışıyor çünkü gece gündüz frenlerle ‘yatıp kalkıyoruz’. Bir OE tedarikçisi olarak, elektrikli araçlar için fren bileşenleri söz konusu olduğunda araç üreticilerinin gereksinimlerine aşinayız ve malzemenin gereken ince ayarını yapabilen birkaç üreticiden biriyiz. Bu, e-arabalarda çten yanmalı motorlara göre daha da büyük bir rol oynar: bir yandan balata, gürültü yaratacak kadar agresif olmamalıdır, diğer yandan da iyi bir fren performansı sağlamak, tortu ve korozyon oluşturmadan fren diski ile uyum içinde çalışmak için yeterince agresif olmalıdır.

Bu kulağa çok heyecan verici gelmeyebilir ancak her seferinde en iyi sonuçları elde etmek için 797 seçenek içinden tam olarak doğru ham maddeleri birleştirebilen friksiyon uzmanlarından oluşan bir ekiple birlikte 100 yılı aşkın malzeme uzmanlığı ve geliştirme deneyimi işin içine giriyor. Son 30 yılda 50.000’den fazla formülasyon karışımı gerçekleştirdik.”

E-araçlar frenlerde daha az aşınmaya neden olduğu için fren onarım ve bakımları workshop cirosunun büyük payından vazgeçmek zorunda mı kalacak?

“Piyasanın şu anda etkilerini kimsenin tam olarak öngöremeyeceği birçok farklı trend’le karşı karşıya olduğunu düşünüyorum. Evet, elektrifikasyonun bir etkisi olacak. Bu açık, ama fren balatalarının elektrikli araçta bile değiştirilmesi gerekeceği de açık ve net. Bir aracın tüm servis ömrü boyunca fren balatalarındaki aşınmanın ne ölçüde azaltılacağını tahmin etmek zor. Yüzde 50 olabileceğini gösteren rakamlarımız var; ancak diğer tahminler sadece %20’lik bir düşüşe işaret ediyor. Bence, bu büyük ölçüde araca ve sürücü davranışına bağlı olacaktır. Ayrıca fren balatalarını ve disklerini değiştirmek için aşınmanın yanı sıra pas gibi birçok başka neden olacağını düşünüyoruz.

Başka bir durum da var. Elektrikli mobilite bir gecede gelmeyecek. Dediğim gibi, 2035’te satın alınan yeni arabaların yüzde 45’i elektrikli olabilir. Ama Avrupa yollarında ortalama yaşı 12 olan 340 milyon araç var. Kullanılan araç sayısının tamamen elektrikli olması uzun zaman alacak. Bu durum, bu trend’in workshop’lar için nihai olarak ne anlama geleceğini değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Ancak fren balataları, tüm yol kullanıcıların güvenliği için önemlidir – bu nedenle, araçlarını çalıştıran motordan bağımsız olarak, 2030 ve 2040’ta araç sürücüleri için bakım ve onarım işlemlerinin hala bir faktör olacağına eminiz.

Bu nedenle fren çözümlerinin workshop’lar için kârlı bir iş alanı olmaya devam ettiğini görüyoruz ve uzmanlığımızın uzun süre talep göreceğinden eminiz.”